Sayfalar

15 Haziran 2011 Çarşamba

Biz kimden kaçıyorduk Anne? - Perihan Mağden


Hikaye başından sonuna bir kaçış hikayesi.

Kimden kaçıyorlar?

Onlardan!

Çünkü onlar “kötüler” ve “ Çoklar”



(Alıntıdır.)

““Annemin hiçbir şeyi başkalarına benzemez ki. Ama başkalarını bildiğim de söylenemez. “Gözümüzün önünden akıp giden görüntülerden ibaret başkaları. Akıp gittiklerinde onlara dair hiçbir şey hatırlamamız gerekmiyor. Hatırlamayacağız.” diyor Annem.


Biz yanlızca birlikte yaşadıklarımızı hatırlayacağız Annecim. Tüm o güzel şeyleri. Senin bana Bambi’yi okuduğun geceleri.


Bambi herhangi bir kitap değil. Bizim için önemli. Bambi’de iki mühim kişi var. İki varlık var yani: Bambi ve annesi.


“Bambi’nin annesi aptal olmasaydı, tedbirsiz olmasaydı o denli, Bambi yalnız kalmazdı ormanda. Bambi’nin annesiysen hayatta kalmak zorundasın. Bambi’yi yanlız bırakmamak zorundasın.”


Annem aptal ve tedbirsiz davranıp beni annesiz bırakmayacak. Hiçbir zaman.

Ormanda yapayalnız.

Annem her gece saatlerce kitap okudu bana. Okumayı öğreninceye kadar habire okudu.””


Bu cümlelerle başlıyor roman. Çok zengin, sosyal statüsü yüksek bir anne babanın kızı ve onun kızının hayattan kaçış romanları. Kendi hayatı gibi bir hayatı olmasın diye, annesinin o çok değer verdiği mal varlığını harcayarak yaşayan bu anne ve kızı bu yolculuk sırasında karşılarına çıkan engelleri kaldırarak ilerliyorlar hayatlarında. Bazen bir engel kaldırmaları için kan dökmeleride gerekiyor.


Enteresan bir hikaye, ürpertici, insanın içini acıtan ve anne-kız ilişkilerine, geçmişinde sevgisiz büyüyen bugünün bencil, sevgisiz belkide cani büyüklerine bir bakış açısı..


Kitapı okurken devamlı kendinize “neden?” diye soruyorsunuz. Ama birçok soruyu kendiniz cevaplamak zorunda kalıyorsunuz. Çünkü yazar bunların cevaplarını okuyana bırakıyor. Bu anlamda da, okurken bayağı bir zorlanıyorsunuz aslında. Bazen de herşeye rağmen bu anneyi haklı buluyor ve kendinizden korkuyorsunuz. Üzerine birde Perihan Mağden’in birçoklarına zor gelen dili eklenince okurken biraz zorlanabilirsiniz.


Toplumsal şiddeti anlatmasının dışında, kendisi anne olduktan sonra aslında bir annenin nasıl olması gerektiğini anlayan yanlız bir annenin kaçışı... aslında tüm dünyadan kaçmaya çalışan, kızı doğduğunda birde kızından kaçmaya içi elvermeyip birlikte kaçmaya karar veren bir anne. Çocukların ilk çağlarındaki yaşadıkları travmaların kendi aile olduklarında onları nasıl etkileyeceğini kim bilebilir ki?

(Alıntıdır.)

““Küçük bir kızı kovası yüzünden aşağılamayı oğrenmiş çocuklar düşün,” diyecek annem yıllar sonra. “O gün orda onların annelerine babalarına derslerini vermek için nasıl yanıp kavrulduğumu düşün. Gözyaşların göğsümü yaktı. Kalbimin tam üstünde ağladın. Ağlattılar seni, boş yere. Öyle çocuklarla oynamana izin vermedim bir daha. Kalbini kırmalarına izin vermedim Bambim.”


Annemim beni hiç kimselerin ağlatmasına tahammülü yok. Yalnız ve yalnızca annem ağlatabilir beni.


“Bizi üzenler cezasını bulurlar Bambim. Bulmaları gerekir. Annen bunun için var. Kabalığın ve kötülüğün cezasını vermek için.” Biliyorum annecim. Onlara cezalarının vermek zorunda kaldığını biliyorum.””


Bu romanla ilgili bir söyleşisinde Perihan Mağden kitap hakkında şu yorumu yapıyor: “"Aslolan birinin tecavüz etmesi ya da bıçağı dayaması değil ki... Gündelik hayatımızın başka bir şiddeti var. Birbirimize karşı çok kaba, nadan ve düşüncesiz olabiliyoruz. Bir banka memuru ya da bir taksi şoförü çok kötü davranarak, o günümüzün içine edebiliyor. Ben kabalıkların nasıl cinai olabileceğini göstermek istedim. Ben kahramanımı seviyorum ve romanı okuyan herkese de 'Onu haklı bulmuyor musun?' diye soruyorum."”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder