Sayfalar

29 Mart 2011 Salı

Firarperest - Elif Şafak


Evet yine bir Elif Şafak kitabı geldi. Biteli 3-4 gün oldu yeni fırsat bulabildim yazmak için.

Firarperest, yazarın farklı konulardaki yazılarının derlemesi şeklinde yazılmış bir kitap.

Okuması, anlaması çok kolay. Konular ağır ve vurucu. Okurken gün içinde aklımızdan geçen, sizi düşündüren birçok konu hakkında yazılarla karşılaşacaksınız. Bazıları gündelik hayattan, bazıları geçmişten. Aşk, erkekler, kadınlar, evlilik, yanlızlık her konuda kısa kısa güzel yazılar.

Benim içinde en beğendim yazılardan:

Edep: Kelimenin ne kadar güzel bir Türkçe kelime olduğuyla ilgili... yabancı dilde karşılığı neredeyse yok. Hele ses tonu.... hiç böyle bakmışmıydınız "Edep" e :)

Babalar, oğullar ve torunlar: Alıntı"Evladını uzaktan sevmekle olmuyor babalık. Bir de sevdiğini göstermek var. Kişi oğluna duygularını iletemiyorsa, kaskatı ahlak değerleri ya da belletilmiş erkeklik kodları adına kendini tutuyor, çocuğuna sarılamıyorsa, öyle sevgi, tek kanatla uçmaya çalışan kuş gibi..."

Baba ben eşcinselim: Alıntı "Babalık tek bir günde edinilen bir paye değil. Öğrenilmesi bir ömür süren bir hayat dersi aslında. Ve bir erkeğin babalık sınavında ne not alacağı bu tür duygusal dönemeçlerde çıkıyor ortaya."

"Bilmiyorum" Diyebilmek: Alıntı: "Sahi niye bir türlü bilmiyorum diyemiyoruz şu hayatta hemen hemen hiçbir konuda? Halbuki bir söyleyebilsek şunu, hafifleyeceğiz. Berraklaşacağız. Duru ve Yalın. Güzel şey "bilmiyorum, bilmiyorum, bilmiyorum" diyebilmek.

Bencil bir adam sevmek: Alıntı: "Fener kendi dibini aydınlatamaz. Işığını hep uzaklara yollar. kendinden fersah fersah öteye. Fenere yaklaştıkça ışık yerini gölgelere bırakır, aydınlık karanlığa evrilir."

Neler oluyor bize: Tam da şu günlerde, gazetelerde okuduğumuz yüreğimize derin izler bırakan taciz ve cinayet haberleriyle ilgili...

Leyla hanımı kim alacak: harika bir tespit yazısı.

Kendimi kaptırıp beğendiklerime birçok örnek vermek isterdim ama heyecanınızıda köreltmek istemiyorum.
Ve son olarak Elif Şafak'ın güzel bir önerisiyle bitiriyorum.

"Sevgili kadınlar, bir sabah uyanır da Melankolianım'ı salonunuzda bulursanız, kovmayın onu. İlginç kadındır tanımaya değer. Cioran okur, Cohen dinler, en çok griyi sever. Bir bardak çay için karşılıklı. Ve ne zaman ruh haliniz tökezlese, sizden daha bedbin birinin sesine kulak verin. Belli olmaz iyi gelebilir. Çivinin çiviyi söktüğü olmuştur."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder